Ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapmak, sadece bir yerden bir yere insanları ulaştırmak değil, aynı zamanda onların can güvenliğine dair büyük bir sorumluluk üstlenmektir. Bu sorumluluğun bilincinde olan kanun koyucu, taşımacılık yapan işletmeleri ve seyahat eden yolcuları güvence altına almak için çeşitli sigorta mekanizmaları geliştirmiştir. Bunların en önemlilerinden biri, genellikle "Koltuk Sigortası" olarak bilinen, ancak resmi adıyla Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası olan bu güvencedir. Bu sigorta, çoğu zaman standart Zorunlu Trafik Sigortası ile karıştırılsa da, aslında bambaşka bir amaca hizmet eden ve her profesyonel taşımacılık işletmesi için hayati öneme sahip yasal bir zorunluluktur.
Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Nedir ve Zorunlu Trafik Sigortasından Farkı Nedir?
İşletme sahiplerinin aklındaki en temel soruyu yanıtlayarak başlayalım: "Zaten aracıma Zorunlu Trafik Sigortası yaptırdım, bu neden gerekli?" Bu iki sigorta arasındaki fark, korudukları kişilerde yatar. Zorunlu Trafik Sigortası, sizin aracınızın, kaza anında üçüncü şahıslara, yani aracınızın dışındaki diğer araçlara, kişilere veya mallara verdiği zararları karşılar. Onu, aracınızın dış dünyayla olan ilişkisini düzenleyen bir kalkan olarak düşünebilirsiniz.
Koltuk Ferdi Kaza Sigortası ise bu kalkanın içine dönerek, en değerli varlığınız olan kendi aracınızın içindeki yolcuları, şoförü ve yardımcı personeli koruma altına alır. Yani, bir kaza durumunda, karşı arabanın sürücüsünün tedavi masraflarını Trafik Sigortanız karşılarken, kendi otobüsünüzdeki yaralanan bir yolcunun veya şoförünüzün başına gelebilecek vefat veya kalıcı sakatlık durumlarını Koltuk Ferdi Kaza Sigortanız karşılar. Bu sigorta, Karayolu Taşıma Kanunu gereğince, ticari amaçla ve tarifeli olarak yolcu taşımacılığı yapan tüm araçlar için zorunludur.
Teminat Kapsamı: Kimler ve Hangi Riskler Güvence Altındadır?
Bu poliçe, adından da anlaşılacağı gibi, "ferdi kaza" temelleri üzerine kurulmuştur ve seyahat sırasında meydana gelen bir kaza sonucu ortaya çıkacak en büyük iki riski güvence altına alır:
Vefat Teminatı: Kaza sonucu poliçe kapsamındaki (şoför, yardımcı, yolcu) bir kişinin hayatını kaybetmesi durumunda, kişinin yasal mirasçılarına ve destekten yoksun kalan hak sahiplerine, poliçede belirtilen vefat teminat tutarı ödenir.
Kalıcı Sakatlık Teminatı: Kaza sonucu bir kişinin kalıcı olarak sakatlanması (uzuv kaybı, görme kaybı vb.) durumunda, sakatlık oranı doktor raporlarıyla belirlenir ve bu orana göre, poliçedeki kalıcı sakatlık teminat limiti dahilinde kendisine bir tazminat ödenir.
Bu teminatlar, aracın ruhsatında belirtilen yolcu kapasitesindeki tüm yolcuları, aracı kullanan şoförü ve varsa yardımcı personeli (muavin) kapsar. Bu, bir kaza anında işletmenizin üzerine binebilecek on binlerce, hatta yüz binlerce liralık tazminat yükünü ortadan kaldıran en önemli güvencedir.
Prim ve Teminat Limitleri Nasıl Hesaplanır?
Koltuk Ferdi Kaza Sigortası'nın prim ve teminatları, sigorta şirketlerinin keyfiyetine bırakılmaz; büyük ölçüde yasal düzenlemelerle çerçevesi çizilmiştir. Poliçenin teminat limitleri, yani kaza başına ve kişi başına ödenecek maksimum tazminat tutarları, her yıl Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından belirlenir ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girer. Bu, tüm sigorta şirketlerinin aynı asgari güvenceyi sunmasını sağlar.
Poliçenin primi ise birkaç ana faktöre göre hesaplanır. En temel belirleyici, aracın ruhsattaki resmi yolcu kapasitesidir (koltuk sayısı). Koltuk sayısı arttıkça, taşınan risk de artacağı için prim yükselir. Bunun yanı sıra, aracın kullanım amacı da (örneğin, şehirlerarası yolcu otobüsü mü, yoksa bir okul servisi mi olduğu) risk analizini ve dolayısıyla primi etkileyen önemli bir faktördür. Oğul Sigorta üzerinden teklif alırken, farklı sigorta şirketlerinin bu kriterlere göre belirlediği rekabetçi primleri kolayca karşılaştırabilirsiniz.
Hasar Anında Süreç: İşletme Sahibi Ne Yapmalı?
Bir kaza meydana geldiğinde ve aracınızdaki yolcular veya personel zarar gördüğünde, işletme sahibi olarak soğukkanlılığınızı koruyup doğru adımları atmanız gerekir. Öncelikle, yaralılara ilk yardımın yapılması ve acil sağlık ekiplerinin çağrılması sağlanmalıdır. Resmi kaza tutanakları (polis, jandarma) eksiksiz bir şekilde tutturulmalıdır. Ardından, vakit kaybetmeden durum Oğul Sigorta'ya veya doğrudan poliçenizin ait olduğu sigorta şirketine bildirilmelidir.
Bu aşamadan sonra sigorta şirketi devreye girer. Yaralanan yolcuların ve personelin tedavi süreçleri takip edilir, vefat veya kalıcı sakatlık durumları resmi raporlarla belgelenir. Hak sahiplerinden (yaralıların kendisi veya vefat durumunda mirasçıları) gerekli evraklar (veraset ilamı, sakatlık raporu vb.) talep edilir. Bu süreç, kaza sonrası yaşanan kaotik ortamda işletme sahibini, yolcularla veya aileleriyle tek tek tazminat pazarlığı yapma gibi son derece zorlu ve yıpratıcı bir hukuki ve manevi yükten kurtarır. Sigorta şirketi, tüm yasal süreci sizin adınıza yönetir ve hak sahiplerine tazminat ödemelerini gerçekleştirerek sizin ticari faaliyetinizi ve itibarınızı korur.