Bir sanayi tesisi, enerji santrali veya büyük bir üretim hattı kurmak, milyonlarca dolarlık yüksek teknolojili makinelerin, hassas ekipmanların ve karmaşık mühendislik süreçlerinin bir araya getirilmesini gerektirir. Bu projelerin en kritik aşaması, şüphesiz "montaj" sürecidir. Yüzlerce ton ağırlığındaki bir türbinin yerine yerleştirilmesi, robotik bir üretim bandının devreye alınması veya dev bir çelik konstrüksiyonun kurulması, en ufak bir hatanın veya beklenmedik bir kazanın (ekipmanın düşmesi, yanlış montaj, yangın, fırtına vb.) tüm projeyi finansal bir felakete sürükleyebileceği, son derece riskli operasyonlardır. İşte Montaj Sigortası, veya uluslararası adıyla Erection All Risks (EAR), tam da bu hassas süreç için tasarlanmış, projenizi sahadaki ani ve beklenmedik tüm fiziksel hasarlara karşı koruyan en kapsamlı mühendislik güvencesidir.
Montaj Sigortası Nedir ve "Tüm Riskler" (All Risks) Ne Anlama Gelir?
Montaj Sigortası, poliçede belirtilen montaj sahasında, montajı yapılan ana değerlerin (makineler, ekipmanlar, çelik yapılar vb.) ani ve beklenmedik bir nedenle fiziksel olarak zarara uğraması durumunda, bu zararı "Tüm Riskler" (All Risks) bazında karşılayan bir proje sigortasıdır. "Tüm Riskler" prensibi, poliçede özel olarak istisna edilmemiş her türlü tehlikenin teminat altında olduğu anlamına gelir. Bu, standart bir yangın poliçesinin çok ötesinde bir korumadır.
Örneğin, montaj sahasındaki riskler sadece yangın, sel veya fırtına gibi temel afetler değildir. Aynı zamanda şunları da içerir:
Montaj sırasında ekipmanın vinçten düşmesi, kayması veya devrilmesi.
Personelin veya teknisyenlerin hatalı montaj yapması veya dikkatsizliği.
Kısa devre, yüksek voltaj gibi elektriksel sorunlar.
Hırsızlık veya şantiyedeki sabotaj eylemleri.
Montajı yapılan bir parçadaki imalat veya malzeme kusurları (eğer ek teminatla alınmışsa).
Montaj Sigortası (EAR) ile İnşaat Sigortası (CAR) Arasındaki Fark Nedir?
Bu iki mühendislik sigortası, sektörde en çok karıştırılan ürünlerdir. Her ikisi de "All Risks" bazlı proje sigortaları olsa da, odaklandıkları riskin ağırlık merkezi farklıdır:
İnşaat All Risk (CAR) Sigortası: Daha çok "inşaat" faaliyetine odaklanır. Bir bina, yol, köprü veya konut projesi gibi, inşaat ve yapısal işlerin ağırlıkta olduğu projeler için tasarlanmıştır.
Montaj All Risk (EAR) Sigortası: Daha çok "mekanik ve elektronik montaj" faaliyetine odaklanır. Bir fabrika, enerji santrali (türbin montajı), üretim hattı veya makine parkuru gibi, ekipman ve makine değerinin toplam proje bedeli içindeki payının çok yüksek olduğu projeler için tasarlanmıştır.
Kısacası, bir AVM inşaatında ana risk binanın kendisidir ve CAR poliçesi gerekir. O AVM'nin içine kurulacak olan yürüyen merdivenlerin, jeneratörlerin ve iklimlendirme sistemlerinin montajı ise EAR poliçesinin konusudur.
Sigorta Bedeli Nasıl Belirlenir ve Neden Hayati Önem Taşır?
Montaj Sigortası'nda sigorta bedelinin doğru beyan edilmesi, hasar anında tam tazminat alabilmek için en kritik adımdır. Sigorta bedeli, projenin en başındaki bir birim maliyet değil, projenin tamamlandığı andaki nihai toplam değeri olmalıdır. Bu bedelin içinde mutlaka şunlar yer almalıdır:
Montajı yapılan tüm makine ve ekipmanların maliyeti (ithal ise gümrük, vergiler, sigorta ve navlun bedelleri dahil).
Montaj işçiliği, mühendislik ve proje hizmetlerinin maliyeti.
Proje sahasına nakliye masrafları. Bu bedelin, proje maliyetinin altında beyan edilmesi, hasar anında "eksik sigorta" kuralının işlemesine ve tazminatınızın bu oranda kesintiye uğramasına neden olur. Oğul Sigorta uzmanları, projenizin keşif özetini (icmal tablosunu) sizinle birlikte inceleyerek, doğru sigorta bedelini belirlemenizde size profesyonel danışmanlık sağlar.
Proje Süreci: Nakliyeden Test Devresine Kadar Kesintisiz Güvence
Montaj Sigortası, genellikle ekipmanların montaj sahasına indiği anda başlar ve projenin tamamlanıp, iş sahibine "geçici kabul" ile teslim edildiği anda sona erer. Ancak bu poliçenin en değerli özelliklerinden biri, montajın bittiği, ancak makinelerin henüz tam olarak devreye alınmadığı o en riskli süreci de kapsamasıdır. Montajı tamamlanan bir makinenin veya türbinin çalışıp çalışmadığını anlamak için bir "tecrübe devresi" (test süreci) gerekir. Standart poliçeler, genellikle 4 haftalık bir test süresini teminat altına alır. Ancak, bir enerji santrali veya karmaşık bir üretim hattı için bu test süresi aylarca sürebilir. Eğer projenizin test süresi 4 haftadan uzun olacaksa, bu durumun poliçe başlangıcında sigortacıya bildirilmesi ve "Uzatılmış Tecrübe Devresi" teminatının poliçeye eklenmesi zorunludur. Aksi takdirde, test aşamasında meydana gelecek bir arıza veya hasar teminat dışı kalabilir.