Bir inşaat projesi, ister bir konut kompleksi, ister bir AVM, isterse bir köprü veya altyapı tesisi olsun, milyonlarca liralık bir yatırımı ve sayısız riski barındıran karmaşık bir operasyondur. Projenin ilk gününden, yani temel kazısından, anahtar teslimine kadar geçen her an, şantiye sahası; doğal afetler, yangınlar, mühendislik hataları, hırsızlık, dikkatsizlik ve daha birçok beklenmedik tehlikeye açıktır. Yaşanan tek bir büyük kaza, projenin tamamını durma noktasına getirebilir ve müteahhit veya proje sahibi için telafisi imkansız finansal kayıplara yol açabilir. İşte İnşaat Sigortası, veya uluslararası adıyla Construction All Risks (CAR), tam da bu noktada devreye girerek, projenizin kendisini ve tüm bileşenlerini, şantiye sahasında karşılaşabileceği ani ve beklenmedik tüm fiziksel hasarlara karşı "temelden teslime kadar" güvence altına alan en kapsamlı mühendislik poliçesidir.
İnşaat Sigortası (CAR) Nedir ve "Tüm Riskler" (All Risks) Ne Anlama Gelir?
İnşaat Tüm Riskler (CAR) Sigortası, bir inşaat projesinin sahadaki varlıklarını, poliçede özel olarak istisna edilmemiş her türlü riske karşı koruyan, proje bazlı bir paket sigortadır. Bu poliçenin en temel özelliği, "Tüm Riskler" (All Risks) prensibine dayanmasıdır. Standart sigorta poliçeleri, genellikle sadece poliçede isimleri sayılan riskleri (yangın, yıldırım, infilak gibi) kapsar. "All Risks" poliçesi ise bu mantığın tam tersine çalışır: Poliçede açıkça ve ismen istisna edilmemiş olan her türlü ani ve beklenmedik fiziksel hasar, teminat kapsamındadır. Bu da bir inşaat sahası için hayal edilebilecek en geniş korumayı sunar.
Bu geniş kapsam sayesinde, sadece yangın veya sel gibi standart afetler değil; aynı zamanda şantiyedeki hırsızlık, operatör hatası, dikkatsizlik, sabotaj, kalıp çökmesi, fırtına, yer kayması veya şantiyedeki bir aracın çarpması gibi sayısız risk de güvence altına alınmış olur.
İnşaat Sigortası (CAR) ile Montaj Sigortası (EAR) Arasındaki Fark Nedir?
Bu iki mühendislik sigortası, sektörde en çok karıştırılan ürünlerdir. Her ikisi de "All Risks" bazlı proje sigortaları olsa da, odaklandıkları riskin ağırlık merkezi farklıdır:
İnşaat All Risk (CAR) Sigortası: Daha çok "inşaat ve yapısal işlerin" (bina, yol, köprü, tünel, konut, otel vb.) ağırlıkta olduğu projeler için tasarlanmıştır. Bu projelerde riskin büyük bölümü, betonarme, hafriyat ve yapısal elemanlardadır.
Montaj All Risk (EAR) Sigortası: Daha çok "mekanik ve elektronik montaj" faaliyetinin ağırlıkta olduğu (fabrika kurulumu, enerji santrali türbini, üretim hattı vb.) projeler için tasarlanmıştır. Bu projelerde riskin büyük bölümü, inşaat kısmından çok, montajı yapılan makine ve ekipmanın kendi değerindedir.
Hangi poliçenin seçileceğine karar vermek, projenin teknik analizini gerektirir ve doğru seçim, hasar anında tam güvence alabilmek için hayati önem taşır.
Sigorta Bedeli Nasıl Belirlenir ve Neden Hayati Önem Taşır? (Eksik Sigorta Riski)
İnşaat sigortasında yapılan en yaygın ve en maliyetli hata, sigorta bedelinin doğru tespit edilememesidir. Poliçedeki sigorta bedeli, projenin o anki değeri değil, "proje bitiminde ulaşılacak nihai proje değeri" olmalıdır. Bu bedelin içinde mutlaka şunlar yer almalıdır: Projede kullanılacak tüm inşaat malzemeleri, işçilik giderleri, nakliye masrafları, gümrük vergileri, resim ve harçlar, müteahhit kârı ve diğer tüm proje giderleri.
Peki neden? Çünkü sigorta, hasar anında o yapıyı "yeniden yapma" maliyetini karşılar. Projeniz %80 tamamlanmışken bir yangınla yok olursa, sigortanızın projenin %80'ini yeniden inşa edecek güce sahip olması gerekir. Eğer sigorta bedelini, maliyetten kısmak için toplam proje değerinin altında gösterirseniz, hasar anında "eksik sigorta" kuralı işler. Örneğin, 100 Milyon TL'lik projenizi 80 Milyon TL'ye sigortalatırsanız (%20 eksik), 10 Milyon TL'lik bir hasarınızda sigorta şirketi size 10 Milyon TL değil, %20 kesinti yaparak 8 Milyon TL öder. Bu nedenle, sigorta bedelinin proje sözleşmesindeki nihai bedelle tam olarak eşleşmesi şarttır.
Poliçenin Yaşam Döngüsü: Temelden Teslime ve Ötesi
İnşaat Sigortası, proje bazlı bir poliçedir; yani belirli bir tarihte başlamaz, proje ile başlar ve proje ile biter. Teminat, genellikle inşaat malzemelerinin şantiye sahasına ilk indiği anda başlar ve projenin tamamlanıp, iş sahibine "geçici kabul" ile teslim edildiği anda sona erer. Bu, temelden çatıya kadar kesintisiz bir güvence sağlar.
Ancak müteahhidin sorumluluğu genellikle burada bitmez. Çoğu inşaat sözleşmesi, müteahhide belirli bir süre (genellikle 6-12 ay) boyunca "bakım devresi" sorumluluğu yükler. Bu, projenin tesliminden sonra, inşaat dönemi kaynaklı bir kusur veya hata nedeniyle (örneğin hatalı bir imalat nedeniyle çatının akması) ortaya çıkabilecek hasarları müteahhidin giderme zorunluluğudur. Standart CAR poliçesi geçici kabul ile sona erdiği için, bu riski güvence altına almak amacıyla poliçeye mutlaka "Bakım Devresi Teminatı" eklenmelidir. Bu ek teminat, müteahhidin hem bu bakım yükümlülüğünden doğan hasarları hem de bakım yapmak için şantiyeye geri döndüğünde verebileceği kazaları karşılar.