İnsansız Hava Araçları (İHA) veya yaygın adıyla Drone'lar, günümüzde sadece bir hobi aracı olmanın çok ötesine geçerek tarımdan sinemaya, enerjiden haritalamaya kadar birçok sektörün operasyonel merkezine yerleşmiştir. Ancak gökyüzündeki bu teknolojik devrim, beraberinde ciddi ve yüksek maliyetli riskleri de getirir. Havada kontrolünü kaybeden bir drone'un kalabalık bir alana düşmesi, zirai ilaçlama yapan bir cihazın elektrik tellerine çarpması veya on binlerce dolar değerindeki termal kameraları taşıyan bir cihazın sinyal kaybı sonucu kaybolması, işletmeler için büyük bir finansal kriz anlamına gelebilir. İşte Drone (İHA) Sigortası, hem yasal zorunlulukları yerine getirmenizi sağlayan hem de bu yüksek maliyetli yatırımlarınızı fiziksel hasarlara karşı koruyan, havacılık sektörüne özel tasarlanmış en kapsamlı güvence paketidir.
İHA Sorumluluk Sigortası Nedir ve Neden Zorunludur?
Drone sigortasının en temel ve genellikle zorunlu olan ayağı, "Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Sigortası"dır. Bunu, aracınızın trafik sigortası gibi düşünebilirsiniz. Türkiye'de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) mevzuatlarına göre, ticari amaçla uçuş yapan veya belirli bir ağırlığın üzerindeki İHA'ların uçuş izni alabilmesi için bu sigortayı yaptırması yasal bir zorunluluktur. Bu teminat, drone'unuzun uçuşu sırasında düşmesi, çarpması veya üzerindeki bir parçanın kopması sonucu üçüncü şahıslara (insanlara, araçlara, binalara, tarım arazilerine vb.) vereceği bedeni ve maddi zararları karşılar. Bu sayede, olası bir kaza sonucu karşınıza çıkabilecek yüklü tazminat davalarına karşı işletmeniz finansal ve hukuki koruma altına alınmış olur.
İHA Gövde Sigortası (Kasko) Neleri Kapsar?
Sorumluluk sigortası başkalarını korurken, "İHA Gövde Sigortası" doğrudan sizin cihazınızı ve yatırımınızı korur. Bunu da aracınızın kasko sigortası olarak düşünebilirsiniz. Ticari drone'lar ve üzerlerine entegre edilen faydalı yükler (kameralar, sensörler) oldukça yüksek maliyetli ekipmanlardır. Gövde sigortası; pilotaj hatası, sinyal kaybı, batarya arızası, motor durması, kuş çarpması veya ani hava değişimi gibi nedenlerle drone'unuzun düşmesi, çarpması, kırılması veya kaybolması durumunda oluşan fiziksel hasarları karşılar. Ayrıca, poliçenize ekleteceğiniz "Faydalı Yük" (Payload) teminatı ile, drone'un kendisinden bile pahalı olabilen sinema kameralarını, termal sensörleri veya lidar ekipmanlarını da güvence altına alabilirsiniz.
Hangi Sektörler İçin Hayati Önem Taşır?
Her sektörün drone kullanım amacı ve risk profili farklıdır. Zirai İlaçlama yapan şirketler için en büyük risk, alçak irtifada uçarken ağaçlara veya tellere çarpmak ve kimyasalın yanlış alana dökülmesidir. Reklam ve Prodüksiyon sektöründe ise risk, şehir içinde veya kalabalık set ortamlarında uçuş yaparken pahalı kamera ekipmanlarının zarar görmesi veya üçüncü şahısların yaralanmasıdır. Enerji ve İnşaat sektöründe, rüzgar türbinleri veya yüksek binalar gibi zorlu ve engelli arazilerde yapılan denetim uçuşlarında kırım riski çok yüksektir. Bu sigorta, sektörünüz ne olursa olsun, operasyonlarınızın kesintisiz devam etmesini sağlar.
Hasar Anında Süreç ve "Uçuş Loglarının" Önemi
Bir drone kazası yaşandığında, hasar tazminatı alabilmek için sürecin doğru yönetilmesi kritiktir. Karayolu kazalarından farklı olarak, burada en önemli delil "Tutanak" değil, drone'un "Kara Kutusu" sayılan "Uçuş Logları"dır (Flight Logs). Sigorta eksperleri, kaza anındaki pilotaj verilerini, batarya durumunu, GPS koordinatlarını ve hava durumunu bu loglar üzerinden analiz ederek kazanın nedenini tespit eder. Bu nedenle, uçuşların mutlaka SHGM onaylı ehliyete sahip pilotlar tarafından, yasal sınırlar içinde ve kayıt altında yapılması, poliçenin geçerliliği için en temel şarttır. Oğul Sigorta, teknik uzmanlığı ile bu karmaşık veri analizi ve hasar yönetimi sürecinde de yanınızda olur.